Bir tiyatro oyunu olarak tasarlanan The Platform, ülkemizde dahil bir çok ülkede çok beğenildi ve Netflixte en çok izlenenler kategorisinde yerini aldı. Göndermeleri, metaforları, vermek istediği mesajları basit ve yalın bir dille sunduğu için bütün dünyada sevilen yapımlar arasında uzun süre yerini koruyacağına eminim.
Bu yazıyı filmi izledikten sonra okumanızı tavsiye ederiz ama yine de fikir sahibi olmanız için konusunu kısaca özetleyelim. Çok katlı ve dikey bir yapı olarak oluşturulan platformda, en üst kattan aşağıya inen yemek asansörünü düşünün. Her katta iki insan yer alıyor ve belirli aralıklarla bulundukları katlar değişiyor.
The Platform, her ne kadar vermek istediği mesajları açıkça iletiyor olsa bile, bazı soru işaretleri bırakarak teoriler oluşturulmasına izin veriyor. Filmi izlerken en çok kapitalizm ve adaletsiz gelir dağılımını hatırlıyorsunuz. Tabi aynı zamanda insanların açlıkla sınandığı bir anda yapabildiklerini de sürekli görmüş oluyorsunuz.
The Platform’a İlham Veren Yapımlar
Yönetmen Galder Gaztelu-Urrutia bir röportajında bu filmi ortaya koyarken en çok etkilendiği filmin 90’lı yılların en beğenilen filmlerinden biri olan Küp – Cube olduğunu belirtiyor. Ayrıca Şarküteri – Delicatessen, Blade Runner ve Sonraki Kat – Next Floor adındaki kısa filmden de oldukça beslendiğini söylüyor. Next Floor kısa filmini izlemek için bağlantıya tıklayarak youtube üzerinden izleyebilirsiniz. Diyalogsuz bir anlatıya sahip olduğunu belirtelim.
İnançlara Yapılan Göndermeler
Bazı basit matematik denklemleri ile yapılan işlemler sonucu görülüyor ki, The Platform ( El Hoyo) Hristiyanlık inancına bolca göndermede bulunuyor. Platformda 333 kat var ve her katta iki insan bulunuyor. Bu sonuca göre elimizde 666 kişi var demektir. Bu sayı Hristiyan inancında şeytanı temsil ediyor. Şeytana gönderme yapmak için insan sayısını kullanmak gerçekten zekice. Ayrıca platformdakiler Goreng’e sürekli mesih benzetmesi yapıyor. Bu kısımda yapılmak istenen büyük ihtimalle şeytan ve mesihin savaşına bir gönderme.
Don Kişot – Don Quixote

Sizcede Goreng, okumak için yanında getirdiği Don Kişot kitabındaki karaktere çok benzemiyor mu ? Yönetmenin filme eklediği Don Kişot kitabı bir tesadüf değil ama karakterlerin görsel olarak birbirine bu kadar benzemesi belki rastlantı olabilir. Film, kitapta olduğu gibi güçlülerin sürekli alay ettiği ve anlayışsız davrandığı bir şekilde ilerliyor. Ve Goreng, başkaları için büyük bir mücadele verecek kadar duyarlı davranıyor. Tıpkı Don Kişot gibi.
Zemin Kattaki Çocuk
Çocuklar bu tarz filmlerde genelde umut olarak betimleniyor. Imoguiri’nin anlatımına göre platforma 16 yaşından küçükler alınmıyor. Hepimizin fark ettiği gibi aslında bize yalan söylemiyor. Sadece platformun kurucuları tarafından kandırılmış. Zaten bize verdiği 202 kat olduğu bilgisinin yanlış olduğunu fark ettiği anda intihar ediyor. Goreng, diğer platform çalışanlarınında kandırıldığını düşünerek onlara bir mesaj yollamak ve bu düzeni bozmak istiyor. Tamamen işe yaramayacak olsa bile bir kıvılcım olması için, kızı birinci kata göndermeyi planlıyor.
Verilmek İstenen Genel Mesajlar
Miharu karakteri, aşikar olduğu üzere bir mülteci gibi yaşıyor. Ayrıca Miharu, bence platformdaki insanların anlattığı gibi kızını aramıyor. Sürekli platformda hareket etmesinin sebebi, kızının bulunduğu kata kadar gelip onun yemek bulmasını sağlamak. Onu aramakla, ona yiyecek temin etmek arasında büyük bir fark var.
Platforma katılan herkese mülakat esnasında en sevdiği yemek soruluyor. Ve Goreng buraya kendi isteğiyle geliyor. Bir hapis durumu yok. Yani başka bir yazımızda belirttiğimiz bir haberde olduğu gibi, özgürce tutsak oluyor. Bu doğruyu değerlendirdiğimiz zaman insanların sadece kendi en sevdiği yemeği yemesi halinde herkes zaten beslenmiş olacaktır. Ama açgözlülük yapanlar yüzünden mevcut besinler tüketilmiş oluyor ve ihtiyaç sahipleri bundan faydalanamıyor. Tıpkı ülkede bir şeyler ters gidince stokçuluk yapan insanlar gibi. İhtiyaçlarından fazlasını istifleyen insanlar yüzünden kaynaklar orantısız şekilde tüketilmiş oluyor. Kısaca bu filmden alınması gereken oldukça önemli mesajlar var. Umarım hepimiz yaptığımız hatalı davranışların farkına varır ve telafi etmeye çalışırız.
Aç insanların karnını doyurduğum zaman bana kahraman diyorlar. Bunların neden aç olduğunu sorduğum zaman ise; bana komünist diyorlar.
Hélder Câmara
The Platform Hakkında İlginç Bir Bilgi
Platformun Uzunluğu
Filmin başında her katın 6 metre uzunluğunda olduğu söyleniyor. Filmin sonuna geldiğimizde 333 kat olduğunu gördük. Bu bilgileri kullanarak bir hesap yaptığımızda, bodrum katını saymazsak, platform yaklaşık 2 km uzunluğundadır. Yani 828 metre ile dünyanın en uzun gökdeleni olan Dubai’deki Burc Halife‘nin iki katından daha büyük.
The Platform Benzeri Film – Snowpiercer

Chris Evans‘ın başrolde oynadığı bu yapım aslında bir çizgi romandan uyarlama. İklimi kontrol etmek için yapılan çalışmaların ters gitmesi sonucunda, insanlık yok olmanın eşiğine gelir. Bununla mücadele etmek için büyük bir tren inşa edilir ve burada bir ekosistem kurulur. Yine sınıf ayrımları ve kaynakların adaletsiz şekilde dağıtıldığını görüyoruz. Bu filmi izlemenizi şiddetle tavsiye ederiz. İzleyin ha! Zaten izlemiş bile olsanız bize fikirlerinizi yazmaktan çekinmeyin.
Eski Film Yeni Netflix Dizisi – Snowpiercer

Snowpiercer filmindeki evren çok beğenilmiş olacak ki, biz bunun dizisi niye yapmıyoruz diye düşünülmüş. Tekrar yapım filmler ve daha önce yapılan filmlerin dizilerini çıkarmak ne yazık ki iyice moda haline geldi. Bu durum rahatsız edici gibi gözükse de, yeni jenerasyona hitap etmek için belki de etkili bir yoldur.
Amerikan televizyon kanallarından biri olan TNT ve Netflix’in ortak yapımı olan Snowpiercer dizisi, içinde bulunduğumuz günlerde Türkiye ve dünyanın en çok izlenen 10 Netflix yapımı arasında birinci sırada yer alıyor. Dizi ve filmlerin popüler konularından biri olan, sosyal eşitsizlik üzerine kurulu bir senaryosu var diyebiliriz. Snowpiercer dizisinin konusuna gelecek olursak; bilimsel çalışmaların yol açtığı bir felaket sonucunda dünya buzul çağına girmiştir. Yaşanabilir olmaktan çıkan dünyada, kendi içinde ekosisteme sahip bir tren inşa edilir ve dünya normale dönene kadar hayatta kalmaya çalışılır. Vagonların en önünde zenginler, en arkasında fakirler vardır. Kaynakların çoğu zenginlere aktarıldığı için, arkadakiler sefalet içinde yaşıyorlardır ve isyan ederler.
Snowpiercer dizisinin bütün bölümleri neden Netflix’e hemen yüklenmedi? Dizi öncelikle Amerika’da TNT kanalında yayınlanıyor ve daha sonra Netflix’e ekleniyor.